6 Mart 2024
Depresyon, çökkün duygudurum, ilgi ve istek kaybı, olumsuz düşünceler gibi ana belirtilere ek olarak çeşitli bedensel belirtilerle kendini gösterebilen psikiyatrik bir bozukluktur.
Depresyon en yaygın görülen ruhsal hastalıklardandır. Dünya sağlık örgütünün verilerine göre yeti yitimine sebep olan hastalıklar içerisinde ilk sırada yer alır. En sık 25-44 yaşları arasında ortaya çıksa da her yaş grubunda görülebilmektedir. Kadınlarda daha sık ortaya çıkmaktadır.
belirtileri
📌 Gün boyu süren isteksizlik, kendini üzgün hissetmek, çökkünlük hali
📌 Daha önceden zevk alarak yaptığı aktivitelerden zevk alamamak
📌 İştah değişiklikleri ( iştahta azalma olabileceği gibi bazen de tam tersi iştah artışı gözlenir.)
📌 Uyku sorunları ( uykuya dalmakta güçlük, erken veya sık uyanma, çok uyuma)
📌 Yorgunluk, enerji kaybı
📌 Dikkat ve konsantrasyon problemleri, unutkanlık, kararsızlık
📌 Aşırı ve uygunsuz biçimde olan suçluluk, değersizlik ve yetersizlik düşünceleri
📌Huzursuzluk, tahammülsüzlük, aşırı sinirlenme ve öfke kontrolünde güçlük
📌 Geleceğe dair karamsarlık ve umutsuzluk düşünceleri
📌 İntiharı düşünmek ve planlamak
Unutmayalım; depresyon tedavi edilebilir bir bozukluktur. Mutlaka benzer belirtiler yaşayan bireylerin psikiyatriste başvurmaları gereklidir.
DEPRESYONUN NEDENLERİ
Genetik ve çevresel değişkenler etkilidir. Yakınlarında depresyon hastalığı olanlar daha yatkındırlar. Kötü yaşamsal olaylar örneğin erken yaşta ebeveyn kaybı, maddi zorluklar, yakınının ölümü, işini kaybetme ve şiddete maruz kalma gibi olaylar depresyonu tetikleyebilir. Bunun yanısıra depresyona girmek için bir sebep bulunmasına gerek yoktur, depresyon kendiliğinden başlayabilir.
Depresyona bağlı olarak kişilerin yaşam kalitesi azalır, mesleki ve ekonomik kayıplar yaşarlar , eş-aile-arkadaş ilişkilerinde sorunlar ortaya çıkar ve en tehlikelisi de intihara kadar gidebilir.
TEDAVİ
Depresyon tedavi edilebilen bir hastalıktır. Tedaviyle iyileşme oranları oldukça yüksektir. Psikiyatristin değerlendirme bulguları sonucunda hastanın görüşleri de göz önünde bulundurularak hastaya en uygun tedavi yöntemine karar verilecektir. Hafif ve orta düzeydeki depresyonda öncelikle psikoterapi yöntemleri önerilmektedir. (Bilişsel-Davranışçı Terapi, Kişiler arası ilişki odaklı psikoterapi, Dinamik psikoterapiler, Kabul ve Kararlılık Terapisi ) İlaç tedavisinde antidepresan ilaçlar kullanılmakta olup bu ilaçlar bağımlılık riski taşımazlar. Psikoterapi ile kişilerin baş etme becerilerinde artış, olumsuz ve yargılayıcı düşüncelerini uygun biçimde ele almayı öğrenme, kişiler arası çatışmalardaki zorluklarının üstesinden gelmelerini sağlamak hedeflenir. Bu sayede depresyonun daha hızlı bir şekilde tedavisi ve tekrarlama riskinin azaltılması sağlanmış olur.